20 Ocak 2013 Pazar

Birsen Tezer'le II. Cihan'a Yolculuk



Birsen Tezer // II. Cihan 

http://www.sabah.com.tr/kultur_sanat/muzik/2013/01/19/birsen-tezerle-ii-cihana-yolculuk



Birsen Tezer, ikinci albümünün tanıtımını dün Ghetto'da dostlarıyla, 'onu bilenler'le gerçekleştirdi. Öyle büyülüydü ki sahnede yaşananlar, öyle 'ilk'lerle doluydu ki, Tezer sahneden 'bana bir iki gün müsade edin, bu geceyi hazmedebileyim' diyerek ayrıldı. 

Paylaşımlar demlendi gönüllerde, yenilere ortak olmanın heyecanından artan kalp atışları adeta melodilere eşlikle ritim tutturdu bütün gece. 

Sahnede kimler yoktu ki, albümde kimler yokmuş ki. Akın Eldes, İlhan Şeşen, Sibel Köse, Erkan Oğur, Bülent Ortaçgil. 

Birsen Tezer'i 'sevdiğimizden gelmiştik bu yere' Balıkesir değildi bu kez adres, Ghetto'daydık. Bunu bildiğinden önce, yaşattıklarına dokundu. Dünyamızı kendi Cihan'ıyla çevrelediklerine göz süzdü ara ara. Ama elbette sebebi ziyaretimiz 'yeni' bir dünya keşfiydi, II.Cihan ile. Fonda gördüğümüz ve yüksek ihtimal albümün kapağında göreceğimiz çorak görüntüdeki çınar, belki de bu yeni dünyanın sağlamlığına işaretti. Yıllanacağına. 

'Arı Maya' ile hareketli bir karşılanmamız oldu, bu yeni dünyada. Akın Eldes sahneye çıktığında ise 'Kusura Bakma'yacaktık artık. Tezer biraz soluklanıyordu adeta bu şarkıda, ' yüzünü kapatıp, içine bakma zamanı'ydı onun için. 'Kirli sepetine' atıyordu üzerindekileri, dünden kalanlarını belki de. 'Kusura bakmasın Yarın.' lazım geliyor insana böyle zamanlar, dinlerken iyi ki de kusur kalmamış bu şarkı, II. Cihan'da yerini almış diye düşünüyorum. Kimbilir ne zamanlarima, yenilenişlerime tanık olacak merakla bekliyorum. 

İlhan Şeşen sahneye geldiğinde ise 'Ne Tuhaf' bir şey oluyor dedirtiyor. Tanıdık bir melodi bu. Hatta çağrışımları bile var, Aşk İçin Söylenmemiş Her Şeyi söylediği iddiasındaki filmin müziği, Şeşen'de de anısı bol. Ancak yeni dünyada ismi Ne Tuhaf. Aşk için söylenmemişleri söylemek iddialı belki ama harflerle sınırlı alfabelerin ötesine geçiyor insan dinlerken, hissedişlere bırakıyor kelimeler kendini, üstelik bunlar da karşılığını O'nda buluyor. 'Bir tek B'en biliyorum, Bir tek O biliyor, biraz.' 

İlhan Şeşen'in istek parçası sayesinde, 'merdivensiz kör kuyularda' buluyoruz kendimizi. Tezer, öyle güzel söylüyor ki. O'na daha bir sarılıyorum, B'ensiz kalmamak için.

Caz doğaçlama üstadlarından Sibel Köse sahnedeyken, 'şarkı'sını söylüyor. Birsen Tezer onu düşünmüş, Bir Şarkıcının Şarkısı'nı yazarken. Yine 'yeni' var satırlarda. 'Yine bir gün, yeni bir gün'. Öyle güzel ki dostlukları. Doğallıkla, doğaçlamayla çıkıyor ortaya. 'Birbirini bilenler topluluğu' oluşumuzun hakkını da vermek icin yazmalı, Sibel Köse dünya çapında bir sanatçımız, Dünya'da söylüyor, dört bir yanda ve Zamosc Uluslararası Caz Vokalistleri Yarışması'na katılarak Birincilik Ödülü kazanmış bir yetenek. 

Ara ara serpiştiriliyor, ilk dünyamızdan kalanlar, motor sesleri duyuluyor Istanbul fonunda. Eskiler öyle güzel yenileniyor ki. Bir arkadaşım söylemişti yakın zamanda, eski değişmeyecek, yaşanmışın dönüşü yok. Pek haklı, ancak şu da bir gerçek, insan beyni yenilenme üzerine kurulu, her an yeni bir şan var ve bu an, anıyı dönüştürüyor. Olmuşu geç'mişi de var olan üzerinden yeniliyor. Istanbul bambaşkalaşıyor, Çığlıklar artık farklı haykırışlar oluyor. Aslında ikinci cihan, dünyamızı ilk cihanı dönüştürüyor. Devinim hissettiriyor kendini. Sami Batok'un sözlerinde can buluyor. 'Boşver'iyorsun geç'enlerdeki bir sürü boşluk doluyor. 

Beyaz Bulut Erkan Oğur sahneye çıktığında ise adeta sağlamasını yapıyor tüm bu hissedişlerin. Belki de tam bu nedenle albümün açılış, yeni dünyanın giriş şarkısı, Nefes. Önce gögüslemek gerekiyor, yeniyi, bunun için derin derin Nefes almak gerekiyor. Sevdanın hissedişi bu 'hiçe karşı sevda' hatta bir tek O. Birsen Tezer'in "canımı en acıtan şarkı" dediği hazmı sahiden zor bir şarkıydı, Oğur'un yüreğinden dillenen. 

Bülent Ortaçgil'in sahneye gelişiyle ise büyü Çığlık Çığlığa yankı buluyor. Herhalde bir insan ömründe çok nadir an'lardan biriydi bu. Birsen Tezer'in hazmını istediği heyecan B'izde de yaşandı. Satırlara sığmayacak hissedişlerdendi bu da. 

Bülent Ortaçgil sözü yazmış, rol çalarak dillendirmek benim çabam naçizane, 'Birsen, bilsen' nasıl bir dünya inşa ediyorsun bize. Dünyamızı dönüştürüyorsun. Dinledikçe şükrümüzü artırıyorsun. Elbette ki sürprizleriyle dünyamı dönüştürene de can'ımdan teşekkürlerimle..

Albümü imzalı almaya pek heveslenmiştim ancak ocak sonuna kadar bu geceyi hazmedip, beklemekle geçecek. Ada Müzik etiketiyle, II. Cihan bu ay sonu bizimle.

Hoş gelsin !

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder