18 Ekim 2012 Perşembe

Grinin Elli Tonu / E.L. James


http://www.sabah.com.tr/kultur_sanat/edebiyat/2012/10/16/grinin-elli-tonunu-kim-neden-okuyor
E. L. James / Grinin Elli Tonu 
Son zamanlarda hemen hangi kitapçıya girseniz "Çok Satanlar" raflarının üst sıralarında duran koyu renk kapaklı bir kitap var. Bu koyuluğu 'aydınlatan', 'gri' desenli bir kravat var üzerinde, gölgeli. "Grinin Elli Tonu mu varmış ?" diye yanına yaklaştığınızda, tüm dünyayı yakıp kavuran bu üçlemeyi ve yankılarını henüz duymadıysanız, bu kitabı 'kişisel gelişim' romanı sanabilirsiniz. Belki de okuduktan sonra da böyle düşünmeye devam edeceksiniz, elbette ilk aklınıza gelen manasından biraz farklı anlam yükleyerek. 

E.L. James'in ilk romanı Grinin Elli Tonu, bir üçlemenin ilk kitabı. Henüz Türkiye'de raflara gelmemiş, Karanlığın Elli Tonu ve Özgürlüğün Elli Tonu üçlemenin devam kitapları. İlk kitap, tüm dünyada 40 milyon satış adedini geçmiş ve satışlar hızla devam ediyor, Türkiye'de de hala en çok satan kitaplar arasında. İlk olarak e-kitap olarak okuyucuya sunulmuş kitabın ünü , kısa zamanda 'ağızdan ağıza' yayılarak, müthiş bir pazarlama başarısı haline geliyor. Okuyucular, şimdilerde kitabı sinema perdesinde izlemeyi bekliyor. "Peki nedir kitabın sırrı ?" derseniz, görüşler çeşitli ve hatta kitabın 'başarısı' oldukça tartışmalı. Bencesi ise.. Kitabın sadece ismi değil, kategorisi dahi 'Gri'. Siyahla beyaz arasındaki gri değil, belirsizliğin, kategorileşememişliğin griliği. Kitap ne pembe, ne kırmızı. Pembe dizileri andıran, 'romantik' bir roman olamayacak kadar, cinselliği tüm 'çıplaklığıyla' okura sunan üstelik bunu Hakimiyet-Teslimiyet-Sadizm-Mazoşizm ekseninde yapan, ancak bu eksene rağmen de tam '18+ kırmızılığına' oturmayan bir roman. Buna rağmen her iki tarafa da göz kırpan, klişelerle dolu. Başkahramanlarda da bunu gözlemlemek çok zor değil. Üniversiteden mezun olma arifesinde, 20 yaşında Anastasia Steele, genç bir 'kız'. 'O'nu arıyor ve henüz kimseden etkilenmemiş. Grey Şirketler Grubu CEO'su, 27 yaşında Christian Grey ise çok zengin, çok genç çok yakışıklı ama 'gri', bu grinin bizim ülkemizdeki karşılığı ise 'ıssız' olmalı. 

'Kız arkadaşlar bana göre değil' ıssızlığı ve üstelik gizemli bir geçmişe sahip ve hayatına birçok insan girmiş bir adam. 

Kahramanlar arasındaki 'aşk' da çok beklenmedik sayılmaz. Pahalı olmakla kalmayıp, düşünülmüş ve pahalı hediyeleri karşısında yeni keşiflerinin izindeki 'kadın'a sunan, onu özel jetiyle ve hatta özel zevkleriyle 'havalara uçuran', iktidar sahibi ve gizemli açıklamalarıyla soru işaretleri yaratan Christian Grey, daha önce hiç ilişkisi olmamış Ana'yı etkiler. Buraya kadar her şey beklenenler doğrultusunda gitmektedir. Ta ki Grey, nam-ı diğer 'Hakim', Ana'ya imzalaması için bir antlaşma uzatana kadar. Taraflar bu anlaşmadan sonra 'Hakim' ve 'İtaatkar' olarak anılacaktır. Grinin Elli Tonu ise bu anlaşmaya uzanan tutku dolu ve aslında 'gri' sürecini anlatıyor. Çizgiler ve hatta anlaşma maddeleri ıslak imzayı görmezden evvel adeta sözlü ikrar yoluyla gri renkte yazılıyor. Siyah yazılan ve hatta bazı yerlerde insanın zihninde 'kırmızı' ünlemler oluşturan bu maddelerin merkezinde ise 'zevk' yatıyor. Dünyada, ağırlıklı olarak kadın okuyucusu olan kitap, ağırlıklı olarak 30 yaş üzeri evli kadın okuyucuya sahip olduğundan, 'Anne Pornosu' olarak da anılmakta. 

Romanın üzerine kurulu olan Hakimiyet-Teslimiyet-Sadizm-Mazoşizm öğesine rağmen, kadınlar tarafından elden bırakmamacasına bu kadar okunmasının temeli de griliğinde yatıyor olmalı. Grey, ideallerdeki erkek ve bir kadını nasıl mutlu etmesi gerektiğini oldukça iyi biliyor. Hikayesinde genç Ana'nın üzerinden kadının cinselliğine dair tüm tabuları yıkıp ve kadının zevkini ilişkilerinin merkezine koyuyor. Ve aslında hakimiyetin kadında olduğu itiraf olunuyor. Cinselliğin en büyük tabulardan biri olduğu bir toplumda ve kadını hemen her alanda 'itaat' etmeye mahkum etmek isteyen bir sistemde, iki çocuk annesi bir kadının 'hayallerini gerçekleştirmek' için böyle bir seri yazıyor olması ve üstelik, birçok kadının hayallerini süsleyen 'ıssız' başkahramana 'hakimiyetin aslında kendisinde olmadığının' itiraf ettirilmesi ve kadın okuyucunun da 'kendi iradesiyle' bu kitabı alması, ve hatta metroda 'özgürce' okuması kitabın arkasında yazılı olan açıklamadaki 'özgürleştirici roman' özelliğini meşrulaştırıyor olsa gerek. 

Edebi olarak çok gözdolduran bir eser olmasa da tüm dünyada milyonları peşinden sürükleyen bu seri gücünü büyük ölçüde kadınlardan alıyor, itaatkar 'tarafında' görünen o kadınların bir çoğu ise hakimiyeti elinde tutan(!) partnerlerine de kendi renklerini bulmak için Grinin Elli Tonu'nu 'oku'tuyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder