11 Ocak 2012 Çarşamba

Kurtuluş için 'Son' Durak Mı ?

KURTULUŞ SON DURAK / Yusuf Pirhasan


http://www.sabah.com.tr/kultur_sanat/sinema/2012/01/11/kurtulus-icin-son-durak-mi 
                                                     
"Biz her türlü şiddete karşıyız !" ya siz ? 'Kurtuluş Son Durak' karakterleri, şiddete şahane bir ironi ile ve tüm klişelerden sıyrılmışlığıyla karşı çıkıyor. Nükhet Bıçakçı ve Sinem Aykanat'ın öyküsünü senaryolaştıran Barış Pirhasan ve ilk uzun metraj filmiyle yönetmen koltuğunda oturan oğul Yusuf Pirhasan'ın izleyiciyle buluşturduğu film, kadına şiddeti, ayrı hikâyelerine rağmen bir araya gelen, 'kurtuluş durakları' Saadet Apartmanı olan kadınlar üzerinden anlatıyor. 

Kadına şiddete karşı durmanın yolu, direnişten geçiyor; ancak direniş önce bireyde başlıyor. Saadet Apartmanı kadınlarının hikayeleri, hayatlarına girmiş erkeklerden maruz kaldıkları şiddete karşı birleşmeleriyle değişiyor. İsmiyle müsemma Eylem'in gördüğü psikolojik şiddet nedeniyle çöküşünden sonra apartman sakinlerinin desteğiyle tekrar 'diriliş'i ve sonrasında direnişi başlatması filmin bel kemiği. Sonrasında yaşananlar, zengin oyunculuklarla ve süprizlerle dolu. 

Ermeni karakteri canlandıran Vartanuş, Demet Akbağ'ın oyunculuyla devleşiyor, filme müzikal anlamda da lezzet katıyor; bir yandan da abilerinin 'şiddeti' sonucu babasıyla ömrünü geçiriyor. Erkekler, daima güçlü olan diğer taraf, onlar karar vericiler, onlar örgütlenenler, Vartanuş bu karar vericilerin mağduru. Pavyondan çıkma Goncagül ( Nihal Yalçın ) bir başka müzikal tat olması yanında, her şeye rağmen sevgiye inanan, bekleyen ancak her 'aşk yapışında' şiddeti en ağır hisseden. Paralı, iktidarını cebinde taşıyan bir karar vericinin mağduru o da. Fiziki şiddet başta olmak üzere, günaşırı mağdur edilen Gülnur (Ayten Soykök) ve aile içi şiddet mağduru kızı Tülay (Damla Sönmez) ise 'direniş'i tetikleyen mağdurlardan, güçlü, 'devlet'le iyi geçinen erkeğin mağdurları. 

Asuman Dabak'la hayat bulan kuaför Füsun ise kılıbık koca Mümtaz'dan dertli. Füsun hayatını kendi kazanan bir profil, belki de diğerlerinden farklılaştığı temel nokta bu, dikkat çekiyor. Biraya gelişleri, kadın oluşlarından ve mağdurluklarından, ne din dinliyor ne sosyal statü, biraraya geliyorlar. Sonrasındaysa daha birçokları..Önce her birinde uyanıyor, bu karşı duruş. Güçlerini ise birbirlerinden alıyorlar ve çığ gibi büyüyor hareketleri, yayılıyor söylemleri. 

Hayal olmamalı ancak henüz belki bu kadar ses getirmiyor günümüz sloganları, yine de filmdeki hızlı örgütlenme örneği bir şeyi daha fark ettiriyor, artık "kapılar ardında" kalmıyor yükselen sesler, sosyal medyanın gücü, ayakları üzerinde ve şiddetin karşıdında durmak isteyen kadının sesi ve artık "sorunun" var olduğunun bilinci biraz olsun umut vaad ediyor. Üstelik bu sadece kadınların mücadelesi olmaktan çıkıyor, erkekler de destek oluyor. Çünkü şiddet hepimizin sorunu, eğitilmemiş iç güdülerin sorunu, kolay yol, akla irfana yol vermeyen. Eğitilmemiş erk, bizim sorunumuz. Yoksa, yanımızda, güven duyduğumuz, bizi "kötülüklerden" koruyacak bir erkek/ kahraman dilemek hala birçoklarımızın dilinde. Korku'ları yatıştırması beklenen erk istenen. 

Kurtuluş Son Durak keyifli bir film, kadına karşı şiddete desteklerle dolu, ancak dünyada yaşanan, bireyde başlayan, yoplumlara yayılan, kısacası şiddetin her türlüsüne ve herkese olanına karşı bir film. Kadınlar, varsa koluna girdiklerinde güvende hissettikleri hayatlarındaki erkekleri, erkekler ise güven sağladıkları, kahramanları oldukları kadınları alıp gitsin derim. Böyle hikayelere ilham kaynağı olan diğerleri ise, kapılar ardından beyaz perdeye yansıtılanları görmek için gitmeli. Umut dolmalı ve bolca kahkaha atmalılar. Bu film doğru adres ve belki bireysel direniş için iyi bir adım. 

Başka ne yapabilirim, ben de destek olabilir miyim diyenlere ise çözüm Kurtuluş Son Durak fularlarında. 

Mor rengin tende değil kostüm aksesuarı olarak kadına ne kadar yakıştığını vurguluyor adeta ! 

İyi seyirler..Bu bahaneyle güzel alışverişler !

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder