"Bundan yirmi yıl sonra, yapmadığın şeylerden, yaptıklarından daha fazla pişmanlık duyacaksın. Bu yüzden halatlarını söküp at. Güvende olduğun limandan ayrıl. Yelkenlerini rüzgarla doldur. Araştır. Hayal et. Keşfet." Bir asırdan daha eski Mark Twain'in bu sözleri, kaç yirmi yıl geçmiş gitmiş insanlık tarihinden.
Şimdilerde araştırmak, klavyenin ve hatta 'akıllı' telefonların bir tuşu kadar yakın. Keşif artık kıtalar arası olmaktan çok, bizim kıtasahanlığımızda gelişiyor, insanlık kara üzerindeki keşfini tamamlamış, uzaya dair araştırmalar, artık eskisi kadar popüler değil, yeni trend 'kendini keşfetmek' olmuş. Çünkü artık keşfedileni görmek, gezmek, tatmak bu deneyimler keşiften sayılmıyor. Her birimiz ise B'ir 'tek' ve bu nedenle de kendimizde her farkediş, ancak keşif olabiliyor.
Peki "hayal et" kısmı ne kadar hayatımızda?
Hayal et, günümüzde "planla"dan öteye gidiyor mu?
En son ne zaman 'alanımızın dışına' çıktık ve düşledik?
Ben Stiller'ın yönetmenliğini de yaptığı son filmi Walter Mitty'nin Gizli Yaşamı, adeta Mark Twain'in yukarıdaki sözünü yadediyor kurgusuyla. Walter Mithoff, hayatının hemen her anını 'hesaplayan', uzun zamandır, Life dergisinin fotoğraf bölümünde çalışan biridir. Hayatında hesaba katmadığı anlarda, hayalleri devreye giren Mitty, bu anlarda 'alanının dışına' çıkar. Olağan giden hayatında, işte tam bu anlarda olağanüstü olanı zihninde,hayalleriyle yaşarken, yıllardır bir parçası olduğu Life dergisinin artık hayatına online olarak devam edeceği haberi duyurulur. Mitty'nin son görevi de derginin yıllardır en unutulmaz kapaklarına imzasını atmış Sean O'Connell'ın son sayı için özel olarak yolladığı o kareyi basmaktır. Elbette öncesinde o fotoğrafı bulmak zorundadır.
Çalışma hayatı boyunca dergisinin sloganına inanmış ancak bu sloganı ancak gün içinde plansızca kurduğu hayalleri ile hayatına dahil edebilmiş Mitty, o son karenin peşinden gider; "Dünyayı görmek, tehlikenin geldiğini fark etmek, duvarların arkasını görmek, yaklaşmak, birbirini bulmak ve hissetmek için." Mitty, bu kez hesapsızca, hayatının amacını bulmak için hayallerini var edecektir. Keşfi ise, yıllardır boş kalmış seyahat günlüğünü doldurmak için katettiği mesafeler ve gördüğü yerler olmayacak, keşfi kendine dönük olacaktır.
İlk kez 1939 yılında James Thurber'ın kısa hikayesi olarak yayınlanan Walter Mitty'nin Gizli Yaşamı, film olarak 1947 yılında Norman Z. McLeod yönetmenliğinde seyirciyle buluşmuş. Ben Stiller, bu hikayeyi Steve Conrad'ın senaryosuyla, güncellenmiş haliyle yıllar sonra tekrar gün yüzüne çıkarmış.
Günlük koşuşturmacalarımızın arasında, bir soluk almak, ve hatta belki de 'hayal kurma'ya Walter Mitty'nin hayallerine dahil olarak başlamak için Walter Mitty'nin Gizli Hayatı'nı izlemeli. Ajandalara kaydedemediğimiz ve aslında B'izde keşfedilmeyi bekleyen hayallerimize yer açmalı, "gizli" kalmış hayatlarımızı açığa çıkarmalı, ne de olsa bir B'iz var B'izden içeri.
İyi seyirler,
Cereen
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder